Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16888 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20426 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : NİĞDE AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/09/2014NUMARASI : 2014/73-2014/512Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, tarafların Adana 3.Aile Mahkemesinin 2005/203 esas 2005/433 karar sayılı ilamı ile 14/04/2005 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verildiğini, müşterek çocuk için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun ortaokul 8. sınıf öğrencisi olduğunu, çocuğun zaman içerisinde ihtiyaçlarının arttığını, dersaneye gittiğini, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, kira vs giderlerinin bulunduğunu, kıt kanaat geçinmeye çalıştığını belirterek hükmedilen nafakanın 400,00 TL arttırılarak 500,00TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı beyanında, herhangi bir iş yapmadığını, daha öncesinde Adana'da konfeksiyon atolyesinde işçi olarak çalıştığını, o dönemde 800 - 1000TL civarında maaş aldığını, şu anda çalıştığı için ihtiyaçlarını eşinin karşıladığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile daha önceden müşterek çocuk için bağlanan aylık 100,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 250,00TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.Somut olayda, 2000 doğumlu müşterek çocuk lehine, aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müşterek çocuğun ortaokul 8. sınıf öğrencisi olduğu, nafakanın hükmedildiği 2005 tarihinden, davanın açıldığı 2014 tarihine kadar geçen zaman diliminde çocuğun ihtiyaçlarının ve masraflarının arttığı anlaşılmaktadır. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre, davacının yurtta hizmetli olduğu, aylık 600,00 TL gelirinin bulunduğu, 250 TL kira ödediği; davalının ise tekstil atölyesinde çalıştığı, yeniden evlendiği, yeni eşinin kapıcılık yaptığı anlaşılmaktadır. Buna göre tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun yaşına ve ihtiyaç durumuna göre, mahkemece takdir edilen aylık 250,00 TL iştirak nafakası miktarı düşüktür.Bu nedenle mahkemece, çocuğun eğitim durumu dikkate alınıp, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumu gözetilerek hakkkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşük nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.