MAHKEMESİ : İZMİR 6. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 17/02/2015NUMARASI : 2014/875-2015/77Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalının evli olduklarını, ancak davalının 30 yıldır eşi ile görüşmediğini ve başka bir kadın ile birlikte yaşadığını, bu nedenle müvekkilinin ayrı yaşamaya hak kazandığını, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 350-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Davacı ayrı yaşamada haklı olduğunun ispatı hususunda tanık deliline başvurmuştur. Davacıya dava listesinde belirttiği üzere tanık isimlerini mahkemeye bildirmesi için süre verilmesi, ayrıca delil listesindeki tüm delilller toplandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.