MAHKEMESİ : SİLİFKE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2013NUMARASI : 2012/703-2013/562 Taraflar arasında görülen maddi ve manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; davalıya ait elektrik direğinin kayması sonucu tellerin birbiriyle temas ettiği ve yangın çıktığı, çıkan yangında davacıya ait yayla evinin ve evdeki eşyaların hasar gördüğünü, 2012/19 D.iş dosyası ile delil tesbiti yaptırıldığını, bilirkişi raporunda olay nedeniyle meydana gelen zararın 11.353.50 TL olduğunun bildirildiğini, bu nedenle 11.353.50 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; delil tesbitindeki belirlemelerin hiçbirisine katılmadıklarını, yokluklarında yapılan zarar tesbitinin hükme esas alınamayacağını, mücbir sebep araştırılmadan, ayrıca delil tesbitinde belirtilen "yol genişletme çalışmasında direğin temele zarar vermesi" hususunun araştırılması gerektiği, kendilerinin sorumlu tutulamayacaklarını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine dilemiştir. Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmeyerek meydana gelen olayda kusurlu olduğu, davalı taraf yol genişletme nedeniyle kusurun kendilerinde olmadığını belirtsede, bunun ayrı bir rücu ilişkisi olacağı, davalının bakım yükümlüğünü ortadan kaldırmadığı, tesbit dosyasında zararın hesaplandığı anlaşıldığından, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesine gerek bulunmadığı gerekçe gösterilerek 11.353.50 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nun 266.md göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yapılması taraflarca öne sürülen itirazlarında yine bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekir. Davalı tarafça açıkça veya örtülü olarak kabul edilmiş olmadıkça, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda, davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tesbiti sonucu düzenlenen tesbit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez. Bu gibi hallerde mahkemece ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Somut olaya gelince, mahkemece ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, davacı tarafından Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/19 D.iş sayılı dosyasında yaptırılan tesbit sonucu düzenlenen bilirkişi raporları benimsenerek ve yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı yönünde hükümde yukarıda yazılı gerekçe açıklanmak suretiyle hüküm verilmiştir. Ne var ki; davalı delil tesbiti dosyasında 27.08.2012 tarihli dilekçe ile ve mahkemede verdiği cevap dilekçesi ile davacı tarafın yaptırdığı tesbiti ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarının kabul etmediğini açıklayarak tesbit raporlarına açıkça itiraz etmiştir. Davacı tarafça tek taraflı yaptırılan delil tesbiti sonucu düzenlenen raporlara itiraz edildiğinden, yangının sebebinin ve zarar miktarının belirlenmesi için ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmadın, itiraz edilen tesbit bilirkişi raporları benimsenerek hüküm verilemez. (HGK'nun 2010/7-450-461 sayılı ve 06.10.2010 tarihli kararı) Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alındığında, mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmelidir. Mahkemece, böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.