MAHKEMESİ : VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/03/2014NUMARASI : 2013/298-2014/405Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ........... İlçesi ............ Köyü'nde çiftçilik yaptığını, müvekkiline 2 adet fatura tebliğ edildiğini, sözkonusu faturalarda kaçak tespit tutanağının müvekkiline tebliğ edildiğinin beyan edildiğini, bu durumun gerçek dışı olduğunu, müvekkiline herhangi bir kaçak tespit tutanağının tebliğ edilmediğini, daha sonra tebliğ işleminin yapıldığını, şirkete yaptıkları başvuru üzerine D.. D.. yetkilileri tarafından tutulan tespit tutanağı çerçevesinde sözkonusu faturaların çıkarıldığının anlaşıldığını, tutanakların gerçeklik yanının bulunmadığını, yetkililerin sözkonusu yere gitmeden, herhangi bir tespit yapmadan hukuku çiğneyerek tutanak tuttuklarını, ......... seri nolu tutanakta yazan koordinatların ........... Köyü ............. parsel sayılı taşınmaza denk geldiğini, ............ seri nolu tutanakta yazan koordinatların ise .......... 54 parsele tekabül ettiğini ve parselin mera olarak kayıtlı olduğunu, müvekkilinin anılan köyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, her iki tutanak nedeniyle 101.277,37 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili duruşmadaki beyanında, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile; davacının davalıya .......... seri numaralı 30/03/2013 tarihli kaçak tespit tutanağı ve ............ seri numaralı 30/03/2013 tarihli kaçak 101.277,37 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz etmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Somut olayda, davalı çalışanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında, davacı tarafından abonesiz ve sayaçsız tarımsal sulama amaçlı elektrik kullandığı açıklanmış, bu tutanağa istinaden davalı tarafından kaçak elektrik tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece kaçak tutanağında yazan koordinatların doğru olmadığı, davacının kaçak elektrik kullandığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü cihetine gidilmiş, kaçak tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu ilkesi gözardı edilmiştir.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.