MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2012/314-2013/387Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde, davalıdan fiber internet hizmeti satın aldığını, talebi doğrultusunda internet bağlantısının askıya alındığını, modemin 10 gün içinde iade edilmesi gerektiğini, modemi herhangi bir .............bayiine teslim edebileceğini söylediklerini, buna rağmen gitmiş olduğu bayilerin çeşitli bahanelerle iadeyi kabul etmediklerini, müşteri hizmetlerini aradığını kendisine müşteri hizmetlerinden sms geldiğini, modemi kargo aracılığı ile ücretsiz olarak gönderebileceğini, verilen faks numarasına ilgili gönderi evrakını fakslaması gerektiğini söylediklerini, kendisine söylenenleri aynen yaptığını, bütün bunlara rağmen telefonuna sms gelerek modemin kendilerine iade edilmediği için bedelinin faturasına yansıtılacağını bildirdiklerini, üzerine düşeni yerine getirmek için bütün yaptıklarına karşılık davalı tarafça kendisine zorluk çıkartıldığını, davalı tarafından kendisine 150 TL'lik fatura gönderildiğini, tekrar müşteri hizmetlerini arayıp bütün süreci baştan anlatarak bu sürecin kendisini yıprattığını, kendisini tekrar tekrar mesaj atıp rahatsız etmemelerini söylediğini, alacaklı olduklarını iddia ediyor iseler kendisinin de haklı olduğunu ortaya koymak için icraya başvurmalarını söylediğini belirtmiş, bu nedenlerle davalının sebebiyet verdiği manevi zararının giderilmesi amacıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsil edilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının müşteri temsilcilerinden kaynaklı hatalar nedeniyle eksik ve yanlış yönlendirildiğini, fakat davacıdan herhangi bir bedel tahsil edilmediğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında abonelik sözleşmesinin imzalandığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davacının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda sözü edilen yasanın 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.Hal böyle olunca mahkemece, re'sen gözetilmesi gereken ve kamu düzenine ilişkin olan görev konusu üzerinde durularak, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, şimdilik davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.