MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 03/06/2014NUMARASI : 2013/795-2014/914Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davalının yapılan incelemede kaçak elektrik kullandığının tutanak ile tespit edildiğini, Elektrik tarifeleri yönetmeliğinin kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektirik bedelinin takip tarihine kadarki miktarının 3.746,92 TL. Olduğunu, Dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında Bakırköy 8.İcra Müdürlüğünün 2010/1689 E sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu beyanla itirazın iptalini, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında, kaçak elektrik kullanmadığını bununla ilgili olarak yargılanıp beraat ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, davalı tarafın Bakırköy 8. İcra müdürlüğünün 2010/1689 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin takip tarihi itibari ile 4528, 95 TL üzerinden devamına, davalı tarafın asıl alacak miktarı olan 3746,92 TL bedelin %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kaçak elektrik kullanımına istinaden başlatılan icra takibine dair itirazın iptaline ilişkindir.Hükme esas alman 25/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda eylem “kaçak elektrik kullanımı" olarak kabul edildiği hâlde 662,74 TL gecikme cezası tahakkuk ettirilmiştir. Oysaki Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamalarına göre; kaçak elektrik, kaçak su, kaçak atık su ve kaçak doğalgaz kullanımlarında 6183 Sayılı Kanunun 51.maddesinde belirtilen (oranda) gecikme cezası uygulanmaz, ancak (şartları varsa kaçak kulanım yapan kişinin durumuna göre) avans faizi veya yasal faiz uygulanır. (Hukuk Genel Kurulunun 10/10/2012 tarih 2012/7-502 Esas, 2012/707 Karar sayılı ilamında da aynı ilkeler benimsenmiştir)İİK. 67/2.maddesi uyarınca; icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir.(Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).Dava kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu toplanan deliller ile bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanacak olmakla, alacak likit kabul edilemeyeceğinden İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.