MAHKEMESİ : UŞAK 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/04/2015NUMARASI : 2014/561-2015/245Taraflar arasındaki nafakanın artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Uşak 1. Aile Mahkemesi'nin 2010/384 Esas-2011/1027 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Fazlı için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının aylık kazancının yüksek olduğunu, aradan geçen zaman zarfında davacının ihtiyaçlarını karşılayamaz olduğunu, müşterek çocuğun yaşının büyümesi nedeniyle masraflarının arttığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının 400,00 TL.'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 300,00 TL.'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, hamallık yaparak geçimini sağladığını, ikinci evliliğini yaptığını ve bir çocuğunun daha olduğunu, şu andaki rakamı dahi ödeyemediğini, açılan davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL.'ye, iştirak nafakasının dava tarihinden reşit olduğu 05/04/2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL.'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''TMK'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı, davalının ise hamallık yaptığı, aylık 700TL civarında geliri olduğu, 3 katlı evi olduğu (boşanma davası esnasında da mevcut), evli ve yeni eşinden de bir çocuğu olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davalının gelir-gideri ile orantısız şekilde yüksek nafakaya hükmedilmiştir.Mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.