Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16830 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6918 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/12/2013NUMARASI : 2012/487-2013/557Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili tarafından işletilen benzin istasyonunda, elektrik kullanımı için, davalı kurum ile abonelik sözleşmesi imzalandığını; benzin istasyonunda, 01/05/2003 tarihinde, yapılan kontrol sırasında kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile tespit yapıldığını ve elektriğin kesildiğini; davalı kurumun kaçak elektrikten dolayı 1.375.530.000 TL kaçak elektrik faturası ve 30.294.320.000 TL geçmişe yönelik kaçak elektrik kullanıldığından bahisle, ek tahakkuk olmak üzere, toplam 31.669.850.000 TL borcun olduğunun ve borç ödenmedikçe elektriğin açılmasının mümkün olmadığı belirtildiğinden; zor durumda kalan müvekkilinin, baskılar sonucu anlaşma yapmaya zorlandığını ve protokol imzalama zorunda bırakıldığını, müvekkilinin davalı kurumu peşinat ve taksitlerle birlikte toplam 40.615.570.000 TL ödemede bulunduğunu, ödediği miktarın sadece 724.319.683 TL lik kısmından sorumlu olup, benzin istasyonu teknik sorumlusu E.. A.. hakkında hırsızlık suçundan açılan Bursa 4. ASCM 2003/887 esas sayılı dosyada olayda kaçak elektrik kullanıldığının sabit olmadığından bahisle beraat kararı verildiğini, tahsil olunan bedelin kaçak elektrik kullanımı olmadığının kesin ortaya konulması nedeni ile iadesi gerektiğinden müvekkilinden tahsil olunan 39.891,25 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; olayda, bir yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini; ayrıca, tarafların tacir olması nedeni ile davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle iş bölümü ve zaman aşımı itirazında bulunmuş; ceza mahkemesinin verdiği beraat kararının hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olmadığını, beraat kararının delil yetersizliğine dayandığını; ayrıca, ceza davasında yargılanan kişi ile davacının farklı kişiler olduğunu, abonenin bedelini ödemeden kullandığı, enerjinin hesaplanarak tahsilinin temin edildiğini ve ek tahakkukun yönetmelik hükümleri çerçevesinde hesaplandığını, yapılmış kaçak elektrik ve ek tahakkuk işleminin yasal mevzuata uygun olduğunu savunarak; bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle, tahakkuk ettirilen miktarda borçlu olmadığı halde; ödenmek zorunda kaldığı bedelin istirdadı istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 19.003,38 TL alacağın 02/12/2003 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarındaki yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Dosya incelendiğinde, davanın; 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden önce, Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK'nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için, uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Anılan ilkelere göre, tarafların, tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeyi ilgilendiren bir konuda olması karşısında; ticari bir niteliği bulunan davada, davalının süresi içerisinde iş bölümü itirazına rağmen, Ticaret Mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılmaması isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.