Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16809 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13840 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVACILAR : ... MİRASÇILARI 1-..., 2-..., 3-... VEK.AV.... .Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı taraf, murislerine ait kahvehanede abone olunmadan kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından kaçak elektrik tutanakları düzenlenip kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini öne sürerek, davalıya 22.213,52 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın davalıya 11.617,37 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.Kararı, taraflar temyiz etmişlerdir. HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Ayrıca..... 24/3.maddesinde, perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamayacağı vurgulanmıştır. .../... -2-Somut olayda, mahkemece bilgisine başvurulan ilk bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacı tarafın 22.213,52 TL borçlu olduğu açıklanmıştır. Mahkemece alınan ikinci bilirkişi raporunda ise, .... 24/3.maddesi esas alınarak ve gecikme faizine .... eklenerek yapılan hesaplama sonucu davacı tarafın 11.617,37 TL borçlu oldukları belirtilmiştir. İkinci bilirkişi raporu mahkemece benimsenerek hüküm kurulmuştur. İlk bilirkişinin düzenlediği rapor ile hükme dayanak yapılan ikinci bilirkişi raporu arasında kaçak elektrik bedeli yönünden çelişki bulunmaktadır. Çelişkili raporlara dayanılarak karar verilemez. Davaya konu alacağın abone sözleşmesinden değil, kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığı gözetildiğinde gecikme zammı isteme hakkı bulunmayan davalı tarafın kaçak elektrik bedelini zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı olarak istediği bedelin Borçlar Kanununun 101. (TBK 117.) maddesi hükmünde belirtilen gecikme (temerrüt) faizi olduğu kabul edilerek gecikme nedeniyle istenebilecek bedelin buna göre belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında perakende satış sözleşmesi bulunmadığından, ..... 24/3.maddesi esas alınarak hesaplama yapılamaz. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa göre haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarına işletilecek faiz anılan verginin matrahına dahil olmadığından, haksız fiilden ve kaçak elektrik kullanmadan kaynaklanan alacakların geç ödenmesi nedeniyle işlemiş hesaplanırken faize KDV eklenerek alacak hesabı yapılamaz. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak mahkemece ilk bilirkişinin düzenlediği rapor ile ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak giderilmesi, işlemiş gecikme faizine KDV eklenmeksizin davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenmesi gerektiğinin bilirkişiye hatırlatılması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.