Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16788 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14027 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ VEK. AV. ...Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin ikamet ettiği evinde ayrıldığı eşi adına aboneliği bulunan doğalgaz sayacını kullandığını, 24.08.2004 tarihinde davalı tarafından kaçak doğalgaz ihbarnamesi gönderildiğini ve 5.337,50 TL borç ihbar edildiğini, müvekkilinin ihbarname gelene kadar kaçak doğalgaz tespiti konusunda bilgisi olmadığını, müvekkilinin doğalgazının kesildiğini ve mağdur durumda kaldığını belirterek müvekkilinin kaçak doğalgaz kullanmadığının tespitine ve kaçak doğalgaz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; yapılan kontrolde sayaca müdahale edildiğinin tespit edildiğini ve bu nedenle tutanak tutulduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kabulü ile davacının 24.08.2004 tarihli kaçak doğalgaz ihbarnamesi gereğince davalıya 5.338 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ....Mahkemesinde açılmış ise de; .... Tüketici Mahkemesinin 31.03.2005 tarih ve ..... sayılı kararı ile taraflar arasındaki ihtilafın abone sözleşmesinden değil haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde , hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak tanımlanmıştır.....Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Yasada açıklandığı üzere Tüketici ''bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Somut uyuşmazlıkta, davacının evinde (ayrıldığı eşi adına olsa da) doğalgaz aboneliği devam etmekte olup, davalı satıcının davacı alıcıya doğalgaz (mal) sattığı ve aralarındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık....Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya.... görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir.Hal böyle olunca, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde ..... görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup ve bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.