Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16777 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20120 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 19.SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2012NUMARASI : 2010/864-2012/155Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde;davalının ilgili adreste kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini,davalı hakkında ödenmeyen kaçak elektrik faturaları ile bu tutara ait gecikme zammı ve gecikme zammına ait KDV ile birlikte Fatih 2.İcra Müdürlüğü'nün 2009/2648 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını,davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği,kontrol bülteni,kaçak tarifesi, tutanaklar uyarınca ödemesi gereken kaçak elektrik bedelinin 7.176,98 TL, faturaların süresinde ödenmemesi nedeniyle tahakkuk eden gecikme zammının 2.178,61 TL, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 24.maddesi uyarınca gecikme zammı Katma Değer Vergisi matrahına dahil olduğundan icra takibine esas gecikme zammı için tahakkuk eden KDV'nin 392,15 TL olduğunu belirterek, davalının toplam 9.747,74 TL alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde;ilgili sayacı 27.12.2004 tarihinde taktığını, bu tarihten sayacın söküldüğü tarih olan Nisan 2009 'a kadar tükettiği elektrik miktarının sayaçta mevcut olduğunu, bu sayaç ile bunun yerine idare tarafından takılan sayaç tüketimi karşılaştırılınca kendisinden haksız para talep ettiklerinin anlaşılacağını, isteyerek ve kasten kaçak elektrik kullanmadığını, kaçak elektrik kullanmamak için tükettiği elektrik bedeli belli olsun diye sayaç taktığını ve bunu kuruma da bildirdiğini, ancak kendisine eski borcu ödendikten sonra sayacı mühürleyeceklerinin söylendiğini, maddi imkanı olmadığından borcunu ödeyemediğini, Mayıs 2003'te TEDAŞ sayacını sökmeseydi bu duruma düşmeyeceğini, satın aldığı sayacı mühürlemiş olsalar yine mağdur olmayacağını, Mayıs 2003 tarihinden 27.12.2004 tarihine kadar elektriksiz kaldığını, elektriksiz kaldığı bu süre için de TEDAŞ tarafından ücret talep edildiğini, görevlilerin tutanak tutarken sayaçtaki tüketim miktarını dikkate almadıklarını savunarak, mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini belirtmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile;davalının İstanbul 37. (eski Fatih 2) İcra Müdürlüğü'nün 2009/2648 E.sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, 974,72 TL asıl alacak, 168,47 TL faiz olmak üzere toplam 1.143,19 TL için takibin devamına ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut olayda,davalının kuruma kaydı olmayan sayaçtan geçirerek elektrik kullandığının tespiti üzerine 22.03.2007, 21.04.2007, 22.03.2008, 23.02.2008, 24.04.2008 tarihli kaçak tespit tutanaklarının düzenlendiği ve bu tutanaklara istinaden davalı aleyhine toplam 7.176,98 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği, bu bedelin tahsili amacıyla İstanbul 37.(eski Fatih 2) İcra Müdürlüğü'nün 2009/2648 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, 7.176,98 TL asıl alacak, 2.178,61 TL işlemiş faiz, 392,15 TL KDV olmak üzere toplam 9.747,74 TL'nin talep edildiği, davalı borçlu tarafından 18.03.2009 tarihinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.Yargılama sırasında düzenlenen ve hükme esas alınan Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından düzenlenen 20.11.2011 tarihli bilirkişi raporu ile, davalının elektrik kullanımının EPDK'nun 622 sayılı Kurul kararı madde 14-c kapsamında usulsüz elektrik kullanımı olduğu ve buna göre hesaplama yapıldığı belirtilmiş ve davacının davalıdan 974,72 TL asıl alacak, 168,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.143,19 TL alacaklı olduğu kanaatine varlığı belirtilmiştir.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/1.maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik kullanımı sayılır. EPDK'nun 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı kararının tahakkuk başlıklı kısmında "Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin, (C) bendindeki usul ve esaslar gözönünde bulundurularak; (B)-(1)-(a) bendinin 1.paragrafı, (B)-(1)-(b) bendi ve (B)-(2) bendi çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (Güç ve reaktif enerji bedeli alınmaz)" hükmü yer almaktadır. Hal böyle olunca,davalının eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilip,kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife ve EPDK'nun 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı kararının tahakkuk başlıklı kısmında yer alan düzenleme uyarınca kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişiden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan yön gözetilmeden davalının eyleminin usulsüz elektrik kullanımı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.