Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16761 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8770 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/11/2013NUMARASI : 2013/653-2013/852Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, davalı ile gayri resmi beraberliklerinden 09-07-2013 doğumlu M.. A..K.. isimli bir çocuklarının olduğunu, davalının çocuğunu tanıdığını ve nüfusuna kaydettiğini, davalıdan ayrı yaşadığını , davalı babanın müşterek çocuğuna bir katkısı olmadığını öne sürerek, aylık 1.000 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece,dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile aylık 700,00 TL iştirak nafakasının tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; müşterek çocuğun 2013 yılında doğduğu, davacının satış danışmanı olup 600 TL aylık geliri bulunduğu, davalı babanın ise su satışı yaptığı ve aylık 1.000-2.000 TL arasında bir geliri olduğu tespit edilmiştir.Yukarıda izah olunan nedenlerle; davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişimi ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.O halde mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.