Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16758 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21036 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2012/481-2013/1594Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; 2008 yılında nüfus cüzdanını kaybettiğini, 27.10.2008 tarihinde yeni bir nüfus cüzdanı çıkarttığını, önceki nüfus cüzdanını bulan 3.kişi tarafından fotoğraf değiştirilerek davalı Turkcell' den ........... nolu hat çıkartıldığını, hatta ilişkin faturalar nedeniyle başlatılan İzmir 8. İcra Müdürlüğü 2010/6165 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü 2010/9686 Esas sayılı takibe yatırmış olduğu 2.194 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin, kimlik belgesinin çalıntı olduğunu bilemeyeceğini, imzanın davacıya ait olup olmadığının ancak bilirkişi incelemesi ile anlaşılabileceğini, davalının kasıt ya da kusuru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; imza örneklerinin alındığını, mevcut imza örnekleri ile sözleşme aslındaki imza karşılaştırıldığında davacının imzası ile şüphe uyandırmayacak kadar farklı olduğunu, davacıya ait olmadığı gerekçesiyle imza incelemesine gerek duyulmaksızın davanın kabulü ile 2.194 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile İzmir 8. İcra Müdürlüğü 2010/6165 Esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, ..................numaralı telefon hattı abonelik sözleşmesinin davacı tarafından imzalanıp imzalanmadığına ilişkindir.HMK.nun 266.maddesi gereğince "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel ya da teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine ya da kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir."Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Vurgulanan bu ilke hem öğretide, hem de Yargıtay uygulamasında benimsenip, kökleşmiştir (Kuru/Arslan/Yılmaz:Medeni Usul Hukuku, 16.Bası, Ankara 2005, Sahife:502 vd.; Pekcanıtez/Atalay/Özekes: Medeni Usul Hukuku, 12.Bası, Ankara 2011, Sahife:517 vd.; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.03.2008 gün ve E:2008/11-262, K:2008/260; 28.03.2007 gün ve E:2007/11-154, K:2007/168; 07.03.2007 gün ve E:2007/11-94, 2007/113; 14.05.2008 gün ve E:2008/11-392, K:2008/377; 27.06.2012 gün ve E:2012/7-293, K:2012/418 sayılı ilamları).Somut olayda; ihtilafın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirmesi nedeni ile bilirkişi incelemesinin yaptırılması gerekecektir.Mahkemece, yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmamış olup, hakimin hukuki bilgi ve tekniğinin dışında kalan hususta kendisini bilirkişi yerine koyarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Hal böyle olunca, mahkemece imzası inkar edilen ................ numaralı telefon hattı abonelik sözleşmesi aslının temini ile davacının daha önce resmi kurumlara vermiş olduğu imza örnekleri toplanıp, davacının imza incelemesine esas olacak şekilde imza örnekleri de mahkeme huzurunda alındıktan sonra alanında uzman bilirkişiye imza incelemesi yaptırılarak, sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.