MAHKEMESİ : MALATYA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2013/26-2013/622Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, davalı üniversite bünyesindeki tıp batı lojmanları adına kayıtlı bulunan elektrik aboneliğinden kaynaklı beş adet elektrik faturasının ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Malatya 3.İcra Müdürlüğü'nün 2011/5802 Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı kurumun takibin dayanağı olan faturalar nedeniyle herhangi bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, taraflar temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.Davacının temyiz itirazlarına gelince;6100 sayılı HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olayda mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen ilk raporda, dava konusu borcun davalı tarafından ödenmediği, herhangi bir mahsuplaşmanın sözkonusu olmadığı, davalının 5.925,38 TL (asıl alacak) borcu bulunduğu açıklanmıştır. Bu raporun yeterli görülmemesi üzerine alınan ikinci raporda ise; takip dayanağı faturalardan kaynaklanan alacağın, takip tarihinden önce davalı borçlunun davacı alacaklıdan olan alacağı ile takas ve mahsup edilmiş sayılacağından, takip tarihi itibariyle davalının borçlu olmadığı bildirilmiş ve bu ikinci rapor mahkemece hükme esas alınmıştır. Alınan ilk bilirkişi raporu ile hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için üç kişiden oluşan heyetten yeni bir rapor alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve davacının raporlara ilişkin itirazları karşılanmadan hüküm verilmiştir. O halde, mahkemece; dosyanın aralarında elektrik mühendisi ve mali müşavirin de bulunduğu bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi, sonradan alınan ve farklı sonuçlar içeren ikinci raporla ilk rapor arasındaki çelişkinin, takibe ve davaya konu tüketim faturaları dikkate alınarak, tahakkuk döneminde yürürlükte bulunan yönetmelik ile sözleşme hükümlerine göre hesaplanarak giderilmesi, davacının bilirkişi raporlarına karşı itirazlarını da karşılanması konusunda rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.