Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16756 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8403 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, davalının abonesiz kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalı aleyhine ...İcra Müdürlüğünün 2012/493 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe itiraz ettiğini öne sürerek, davalı borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, iddia edilen yerin kendisine ait olmadığını, kaçak elektrik kullanmadığını savunmuştur.Mahkemece, dosya kapsamına göre, kaçak elektrik kullanılan sitedeki taşınmazların tutanağın düzenlendiği tarihte davalı adına kayıtlı olmayıp, birden fazla şahıslara ait olduğunun dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarından anlaşıldığı, tutanağın usulüne uygun olarak tutulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir.Kural olarak, abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Abonelik sözleşmesi bulunmayan yerlerde kullanılan kaçak elektrik bedelinden ise, ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur.Somut olayda, davacı görevlileri tarafından düzenlenen 27.05.2009 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarında, ... İnşaat ... tarafından abonesiz elektrik kullandığının tespit edildiği belirtilmiştir. Davalı, husumet itirazında bulunmuştur. Davacı ile davalı arasında abone sözleşmesi olmadığı için davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu noktada davalının fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir. Yargılama sırasında dava konusu tutanakların düzenlendiği yerde kimin ve hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu ilgili kurumlardan araştırılmadığı gibi; davalının, tutanak tarihlerinde tutanaklarda belirtilen yerde Seferoğlu İnşaat firmasının yetkilisi olarak faaliyette bulunup bulunmadığı veya fiili kullanıcı olup olmadığı hususunda da zabıta araştırması yapılmamıştır.Hal böyle olunca, mahkemece tutanak tarihlerinde tutanakta belirtilen yerde davalının ... İnşaat firmasının yetkilisi olarak faaliyette bulunup bulunmadığının, fiili kullanıcı olup olmadığının, faaliyette bulunmuş veya fiili kullanıcı olmuş ise faaliyetinin hangi tarihten itibaren başladığının zabıta araştırması yapılarak tespit edilmesi, ayrıca ilgili Ticaret Odası Başkanlığı, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı ile ilgili diğer kurumlardan sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.