Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16753 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13724 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; davaya konu yerde davalının aboneliği bulunmasa da aynı aboneye ait diğer borçları ödediğini, bunun da davalının fiili kullanıcı olduğunu göstereceğini iddia ederek asıl davada.... no.lu aboneye ait elektrik tüketim faturalarının tahsili, birleşen davada ise .... no.lu aboneye ait elektrik tüketim faturalarının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra-inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı asıl dava ve birleşen davalara verdiği cevap dilekçeleri ile; 181190 no.lu aboneliğin amcası .... adına, 181180 no.lu aboneliğin de babası .... adına olduğunu, fiili kullanıcının da kendisi olmadığını, halen 3.kişilerin davaya konu meskenlerde ikamet ettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; asıl dava ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı kısmen kabullerine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dosyası incelendiğinde; asıl davada, davaya konu 181190 no.lu aboneliğin 15.05.1984-04.05.2012 tarihleri arasında davalının amcası bulunan ..... adına olduğu, 04.05.2012 tarihinde dava dışı .... isimli şahsın aboneliği aldığı, .... Dairesi'nin .....dosyası ile davalı aleyhine 181190 no.lu aboneliğe ait 30.04.2007-11.01.2012 tarihleri arası tüketim bedelinin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, birleşen davada ise; davaya konu 181180 no.lu aboneliğin 15.05.1984-06.04.2012 tarihleri arasında davalının babası bulunan ....adına olduğu, 06.04.2012 tarihinde dava dışı ...isimli şahsın aboneliği aldığı, .... Dairesi'nin....dosyası ile davalı aleyhine 181180 no.lu aboneliğe ait 31.10.2007-11.01.2012 tarihleri arası tüketim bedelinin tahsili amacıyla takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. .../... -2-Dosya arasında bulunan 18.12.2009 tarihli dilekçe ile; davalının davaya konu olan 181190-181180 no.lu aboneliklere ait dilekçe tarihi itibariyle var olan toplam 6.294,09 TL borcu 2010 yılının 4.ayından itibaren 3 eşit taksitle ödemeyi taahhüt ettiği ve davalı tarafa 18.12.2009 tarihli 6.007 TL bedelli senet verdiği görülmektedir. Bu dilekçe ile davalının 18.02.2009 tarihine kadar tahakkuk eden borcu üstlendiğinin kabulü gerekmektedir.Bunun dışında, 18.12.2009 tarihinden sonra tahakkuk eden borçlar yönünden ise; davalının davaya konu meskenlerde elektrik abonesi olmadığından borçtan sorumlu olabilmesi için fiili kullanıcı olduğunu ispat yükü davacı tarafa düşmektedir. Davalı fiili kullanıcı olmadığını savunmuş, bunun için dosyaya 2 adet kira sözleşmesi sunmuştur. Buna göre; 181190 no.lu aboneliğin bulunduğu mesken dava dışı .... tarafından 09.13.2012 tarihinde yine dava dışı .... isimli şahsa, ....no.lu aboneliğin bulunduğu mesken dava dışı .... tarafından 04.06.2012 tarihinde yine dava dışı .... isimli şahsa kiraya verildiği her iki meskende de kiraya verenin davalı olmadığı görülmektedir. Davacı taraf ise bunun aksini ispatlayacak herhangi bir bilgi ve belge de dosyaya sunmamıştır.Öte yandan; .... no.lu aboneliğin davalının babası adına olması göz önünde bulundurulduğunda davalının mirasçı sıfatı ile borçtan sorumlu olabileceği düşünülse de davacı taraf davasını, davalının fiili kullanıcı olması esasına dayandırmış, mirasçılık vasfından kaynaklanan herhangi bir alacak talebinde bulunmamıştır.O halde mahkemece; 18.12.2009 tarihinden sonraki dönemler için davalının fiili kullanıcı, dolayısıyla borçlu olduğu ispat edilemediğinden bu kısım için davanın reddi gerekirken, yukarıdaki şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.