MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/03/2014NUMARASI : 2013/164-2014/90Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalılar hakkında ...... tesisat numaralı aboneliğin ödenmeyen elektrik borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek; davalıların icra takibine itirazlarının iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; aboneliğin bulunduğu adreste müvekkillerinin müteveffa babalarının kafeterya işlettiğini, 31.08.2004 tarihinde resmi olarak işletmesini kapattığını, şimdiki kiracılar tarafından kullanılmaya başlandığını, davalıların babalarının vefatından (18.05.2007) sonra, davalı Sezgin'in davacı kuruma giderek babasının borcu olduğu bildirilen 1.640 TL'yi ödediğini, halen kullanan şahısların elektriği kendi işletmelerinde kullandıklarını bildiren ihbarı davacı kuruma göndererek borçlunun kendileri olduğunu (takibe konu borca ilişkin) kabul ettiklerini, müvekkillerden talepte bulunulamayacağını savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; abonenin tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, abonenin ölümünden sonra murise ait aboneliği sonlandırmayan veya mirası red etmemiş olan mirasçıların da aboneye dair fatura borçlarından sorumlu oldukları; ancak, davalı tarafın babalarının ölümünden sonra söz konusu abonelik işlemini kapattıklarını beyan ettiği, fiili kullanıcının ise tanık olarak ifadesi alınan kişiler olduğunun tespit edildiği, açıklanan nedenlerle davalıların fiilen tüketimleri bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. Davalıların abone olan muris İzzettin Özkara'nın mirasçıları oldukları ve mirası açıkça reddetmedikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve daha sonra aboneliğini iptal ettirmeyen abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, abonenin ölümünden sonra murise ait aboneliği sonlandırmayan veya mirası red etmemiş olan mirasçılar da murise ait aboneliğe ilişkin fatura borçlarından sorumludur. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan mirasçılar abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.( Bu hususa ilişkin Yargıtay'ın yerleşik içtihatları: 3. Hukuk Dairesinin 10.10.2013 tarih 2013/11164 E, 14397 K; 13. Hukuk Dairesinin 7.5.2007 tarih 2007/2824 E, 6268 K; 7. Hukuk Dairesinin 4.3.2013 tarih 2012/6639 E, 2013/1969 K ve HGK' nun 27.4.2011 tarih 2011/19-109 E, 2011/239 K )Hal böyle olunca, öncelikle mahkemece, abone sözleşmesinin yürürlükte olup olmadığı araştırılarak, sözleşme ilişkisinin devam ettiğinin tespiti halinde, abonelik gereği abone mirasçılarının sorumluluğunun devam ettiği kabul edilip, davacının talep edebileceği bedele yönelik hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.