MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2010/275-2014/117Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının, davalı kurumun tarımsal sulama abonesi olduğunu, 17/05/2010 tarihinde elektrik kontağı sebebi ile sayaç ve tesisinin yandığını ve müvekkilinin bunu kuruma dilekçe ile bildirdiğini ve bunun üzerine yanan sayacın değiştirildiğini ancak herhangi bir rapor düzenlenip kendilerine verilmediğini, 01/09/2010 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenip, 40.015,60 TL tutarında iki adet fatura düzenlendiğini, gerekçe belirtilmeden ve hiçbir haklı sebep gösterilmeden borç çıkarıldığını beyan ederek, bu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahakkuk ettirilen bedelin Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) “Sayacın tüketim kaydetmemesi’ başlıklı 19.maddesi hükmünde, sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanacağı; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmayacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.Somut olaya gelince; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, tahakkuk dönemine ilişkin ürün sulaması için gereken enerji miktarı üzerinden zirai verilere göre hesaplama yapılmış, mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir.EPMHY 19.maddesine göre; sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri (aboneliğin başlangıcından tahakkuk tarihine kadar olan geçmiş dönem tüketimleri)dikkate alınarak; yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak hesap yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece benimsenen rapor yetersizdir.Hal böyle olunca; dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında elektrik mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 19.maddesine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.