Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16670 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8898 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : AKSARAY 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2015NUMARASI : 2014/858-2015/340Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; Aksaray Aile Mahkemesinin 2011/5824 Esas sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 280 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Canan lehine aylık 230 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 320,00 TL ye, iştirak nafakasının 260 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak hükmedilen nafaka miktarlarının yeterli olduğu, nafakaların artırımı gerektirecek bir durum olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Yine, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece, yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacının ev hanımı olup sabit gelirinin bulunmadığı, oturduğu evin kendisine ait olduğu, davalının ise emekli olduğu, aylık 1050 TL aldığı anlaşılmaktadırSomut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, tarafların Aksaray 1.Aile Mahkemesinin 2005/721 Esas ve 2005/1122 Karar sayılı ilamı ile 01.12.2005 tarihinde boşandığı, söz konusu karar ile müşterek çocuklar lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 40 TL iştirak nafakasına, davacı eş lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 40 TL tedbir, aynı miktarda hükmün kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakasına hükmedildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin 17.01.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Aksaray Aile Mahkemesinin 2011/5824 Esas sayılı ilamı ile 2000 doğumlu müşterek çocuk Canan lehine takdir edilen iştirak nafakasının aylık 230 TL'ye, kendisi lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının aylık 280 TL artışına karar verildiğini, aradan geçen sürede müşterek çocuk Canan ve kendisi için takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddiasına dayalı olarak nafakaların artırımı talebinde bulunmaktadır. Dava dosyasında bulunması gereken nafakaların artırımına ilişkin Aksaray Aile Mahkemesinin 2011/5824 Esas sayılı dava dosyasına rastlanılamamıştır.Buna göre, mahkemece; iştirak ve yoksulluk nafakasının en son artırımına karar verildiği tarih tam olarak tespit edilip araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme sonucunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak ve yoksulluk nafakasının en son artırımına karar verildiği tarih araştırılıp, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakaların niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alınarak,mahkemece; TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Yoksulluk nafakasının ise nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirine yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.