Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16667 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8890 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANKARA BATI 3.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 17/03/2015NUMARASI : 2015/39-2015/155Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde;tarafların Sincan 4.Aile Mahkemesinin 2014/92 Esas ve 2014/102 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıklarını,söz konusu karar ile müşterek çocuklar Kadir ve Rabia için ayrı ayrı 150'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ,davacı için yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, aradan geçen zamanda müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını, bu nedenle iştirak nafakasının 500,00 TL 'ye yükseltimesini, davacı için ise 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı,talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Rabia ve Kadir lehine taktir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200.00TL'ye çıkartılmasına ve davacının yoksulluk nafakasına yönelik talebinin dosyadan tefrikine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davalar, iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir.HMK 116/4 maddesine göre “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”Yine HMK 168 maddesine göre “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” Somut olayda;davacı dava dilekçesinde, kendisi için 500 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocukların her biri için, Sincan 4.Aile Mahkemesinin 2014/92 Esas, 2014/102 Karar sayılı ilamı takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının 500,00 TL 'ye yükseltimesini istemiştir. İştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkin bu davalar arasında fiili ve hukuki irtibat vardır. Zira davacının kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için artırılmasını talep ettiği iştirak nafakasının borçlusu davalı olacaktır. Bu nedenle davalardan biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan,mahkemece, her iki isteme yönelik davanın, birlikte görülmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karara ulaşılması gerekirken,mahkemece yanılgılı değerlendirilme ile yoksulluk nafakasına ilişkin istemin tefriki ile iştirak nafakasının hükme bağlanması usul ve yasaya uygun değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.