Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16661 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8907 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : TURGUTLU AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2015NUMARASI : 2013/776-2015/344Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/254 Esas- 2002/170 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu karar ile müşterek çocuk Sude'nin velayet hakkının davacı anneye verildiğini, söz konusu karar ile küçüğe iştirak nafakası takdir edilmediğini, aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artığını bu nedenle Sude için aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, talep edilen nafakayı ödeyecek gücünün olmadığını, ancak müşterek çocuk için 150 TL nafaka ödeyebileceğini bildirmiştir.Mahkemece; davalı babanın müşterek çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğünün bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir.TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, 300 TL kira ödediği, müşterek çocuğun 1999 doğumlu olduğu; davalının ise taksi şoförü olup gündelik işlerde çalıştığı, sabit geliri olmadığı, kira gideri olmadığı, üç adet aracı olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen 750 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde mahkemece, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, çocuğun ihtiyaçları da gözetilerek, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.