Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1662 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9217 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : AKSARAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/02/2014NUMARASI : 2012/114-2014/288Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalının abone olmaksızın tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen bedelin tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, Aksaray 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/252 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, takibin 5.183,05 asıl alacak 932.95 TL KDV olmak üzere toplam 6.116,00 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 1.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Somut olaya gelince, davacı kurum görevlilerinin 26.07.2011 tarihinde davalının, abonesiz olarak kaçak elektrik kullanıldığını belirlemeleri üzerine kaçak elektrik tutanağı düzenlenmiş, daha sonra asıl alacak ve işlemiş faizden oluşan bedelin tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, hesaplamanın tutanak tarihinden önce yürülükten kalkan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin her ikisi gözönünde bulundurularak yapıldığı açıklanmış, davacı tarafın talep ettiği işlemiş faiz ise hesaplanmamış, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur. Davalının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu, kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihi itibariyle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı esas alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacının davalı taraftan isteyebileceği asıl alacak ve işlemiş faizden oluşan bedelin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı karara göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.