MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 1.SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/03/2011NUMARASI : 2007/1977-2011/360Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalılardan A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davalı tarafın abonesiz olarak kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, bu tutanaklara istinaden tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalı taraf aleyhine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve davalılardan A.. A.. vekili temyiz etmiştir.Mahkemece; davalı A.. A.. vekilinin kararı yasal süreden sonra temyiz ettiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar verilmiştir.Ek kararı, davalı A.. A.. vekili süresi içerisinde temyiz etmiştir.Öncelikle davalı A.. A.. vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin ek kararın incelenmesi gerekmektedir.Mahkemenin gerekçeli kararının, davalı A.. A.. vekiline 05.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin ise 10.10.2012 tarihinde temyiz talebinde bulunduğu gözetildiğinde, temyiz isteminin yasal süresi içerisinde yapıldığı kuşkusuzdur. Bu nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, temyiz eden davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı, bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, geçici 3.madde hükmünde de bu yönetmeliğin yayımı tarihinden sonra 15.madde kapsamındaki kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre ve tüketim miktarı hesaplama ve tahakkuk yöntemlerine ilişkin usul ve esasların TEDAŞ ve bağlı ortaklıkları ile piyasada mevcut sözleşmeleri kapsamında faaliyet göstermekte olan diğer tüzel kişiler tarafından Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin geçici 2. maddesi uyarınca düzenlenecek tarife önerileri ile birlikte Kuruma sunulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 21.03.2003 gün 122 sayılı kararı alınmıştır. .Somut olaya gelince, davacı kurum görevlilerinin 28/06/2004 tarihinde davalı tarafın sayaç kutusundan sayaçsız ve abonesiz olarak direkt uçları birleştirerek kaçak elektrik kullanıldığını belirlemeleri üzerine kaçak elektrik tutanağı düzenledikleri, bilirkişi tarafından kaçak elektrik tüketimine ilişkin hesaplamada, davacı kurum tahakkukları esas alınarak sadece işlemiş faiz hesabı yapıldığı, mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 122 sayılı kararı ile yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak ve aralarında mühendis bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 122 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.