Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16555 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9354 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2014NUMARASI : 2014/528-2014/818Taraflar arasındaki tedbir nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının, davalı eşine 1.000.00.- TL tedbir nafakası ödediğini; iş sözleşmesine 06/08/2014 tarihinde son verildiğini, tek gelirinin 2.500.00.- TL emekli maaşı olduğunu, kira ödediğini, nafakayı ödeyemediğini, davalı ile yaşayan ortak çocuğun çalıştığını, davalının kira ödemediğini, nafakaya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek; tedbir nafakasının kaldırılmasına, mümkün değil ise indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, tedbir nafakasının 600.00.- TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir.Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.186/son) Davacı (kadının) belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin davalı kocadan fazla bile olması davalı kocayı ortak giderlere (elektrik, su, telefon, yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir.Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.Somut olayda, dosyadaki bilgilerden davacının emekli olduğu, 2.600.00.-TL emekli maaşı aldığı, annesine baktığı, bir evi olduğu, 635.00.-TL kira ödediği; davalının ev hanımı olduğu, kızı ile eşinin evinde kaldığı, kira ödemediği anlaşılmaktadır. Davacının iş vereni olan şirket yazısında ise; davacının iş sözleşmesinin performans düşüklüğü nedeni ile 06/08/2014 tarihinde işveren tarafından feshedildiği, davacının işe iade davası açtığı, davacıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi hakları için 48.234.13.-TL net ödeme yapıldığı belirtilmiştir.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, takdir edilen tedbir nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve özellikle davacının gelirine göre takdir edilen tedbir nafakasının miktarı hak ve nesafete uygundur. Tedbir nafakasının miktarının tayin edilmesinde davacının geliri ve tarafların birlikte yaşadıkları sırada sürdükleri yaşam koşulları dikkate alınmalıdır. Davacının iş sözleşmesinin sonlandırılma nedeni, davacının işe iade davası açmış olması, işveren tarafından yapılan toplu ödeme gözönüne alındığında davacının elde ettiği gelire göre ödediği tedbir nafakasının miktarının halen hakkaniyete uygun olduğunun, azaltılması için yasal bir neden bulunmadığının kabulü gerekir.Mahkemece; davalı tarafın geçimi ve bakımı için gerekli, davacının geliri ile orantılı, TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine de uygun olan tedbir nafakasının aynı miktarda devamına karar verilmesi, diğer anlatımla davanın reddedilmesi gerekir iken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile tedbir nafakasının azaltılması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.