Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7225 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 10.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2010/498-2013/551Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesi ile kaçak elektrik kullanan davalı hakkında icra takibine geçildiğini, itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan belgelerden iş yerinin bar olduğu, 16.11.2006, 20.04.2007, 30.07.2007, 20.03.2008, 30.04.2008 tarihli 5 ayrı kaçak elektrik tutanağı bulunduğu, tutanaklarda, kuruma kaydı olmayan sayaçtan elektrik kullanıldığının belirlendiği, aboneliğin ise bulunmadığı anlaşılmıştır.Kaçak elektrik tutanaklarının düzenlendiği tarihlerde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketimi "kaçak" olarak tanımlanmıştır.Kaçak elektrik tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi de ispat edilmedikçe, doğru olduğunun kabulü gerekir.Somut olayda mahkemece keşif yapılmış,keşfe katılan elektrik mühendisi bilirkişi raporunu ve iki ayrı ek raporunu sunarak sonuçta davalının kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan borcunu toplam 12.630.54 TL olarak hesaplamış, tarafların itirazları üzerine alınan ve üç bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi kurulu raporunda ise işyerinde kaçak elektrik kullanılmadığı,tüm elektrik sarfiyatının kayıtsız sayaçta kayıtlı olduğu, normal tahakkuk yapılması gerektiği belirtilmiş, davalının elektrik kullanımından kaynaklanan borcu toplam 20.781.57 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkeme ise bilirkişi kurulu raporunu karara dayanak almıştır.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek, davalının kaçak elektrik kullanımının sabit olduğu kabul edilip, kaçak elektrik bedelinin miktarı konusunda önceki bilirkişiler dışında konunun uzmanı olan bilirkişi kurulundan çelişkileri giderip itirazları karşılayacak şekilde rapor alınıp, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.