MAHKEMESİ : KORKUTELİ ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2012/35-2013/535Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin davalının elektrik abonesi olduğunu, davalı şirketçe elektrik tüketim faturalarına yansıyan kayıp kaçak bedelinin haksız ve usulsüz olduğunu belirterek 39.504,21 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kayıp-kaçak bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Enerji Piyasası Kanunu'nun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun olarak belirlediği bir bedel olup, kurumun kararlarının gerçek ve tüzel kişileri de bağlayıcı nitelikte bulunduğunu, kayıp-kaçak bedelinin haksız ve usulsüz olmadığını belirterek yerinde olmayan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, 39.401,17 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, kayıp-kaçak bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceğine ilişkin HGK.nun 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E.-2014/679 K.sayılı kararına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.818 sayılı BK'nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir..../...-2-ESAS NO : 2014/8906 KARAR NO : 2015/1655Haksız ödeme halinde, borçludan faiz talep edilebilmesi için borçlunun bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.Mahkemece yargılama sırasında, dava tarihinden önce işlemiş faiz talebi yönünden davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunup bulunmadığı araştırılmamış, haksız ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. O halde somut olayda, davalı taraf için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılıp, davalı tarafın temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde faize hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca, karar ve ilam harcı kamu düzeni ile ilgili olduğundan re'sen gözetilmelidir. Davalı kurum harçtan muaf olmamasına rağmen, mahkemece davalı kurumun harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, davanın kısmen reddi durumunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken, reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi dahi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.