Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16513 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13375 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davalının evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, şiddet uyguladığını, evin anahtarını değiştirdiğini, abonelikleri iptal ettirdiğini ileri sürerek 1.000 TL tedbir nafakası takdir edilmesini talep etmiştir .Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının lüks hayat istediğini, evin anahtarını değiştirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece ayrı yaşamada kimin kusurlu olduğunun anlaşılamadığı, işi ve geliri olmayan davacıya davalının tedbir nafakası ödemesi gerektiği gerekçesi ile 500.-TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi bicimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. .... -2- Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere ( elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda; mahkemece davacının ayrı yaşamada haklı olup olmadığının araştırılıp netleştirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken ayrı yaşamakta davacının haklılığı konusunda tereddüt edildiği vurgulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması yanılgılı bulunmuş, kararın bozulması gerekmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.