Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16500 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7574 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MİHALIÇÇIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2012/19-2013/38Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili; dava dilekçesinde; davalı tarafından 10.06.2009 tarihinde müvekkilim aleyhine açılan boşanma davası sonucu, tarafların boşandıklarını ve kadın ve çocuk için toplam 250 TL iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği; ayrıca, mahkemece 4320 sayılı Yasa uyarınca aylık 250 TL tutarında ortak ihtiyaç için tedbir kararı verildiğini, tedbirin ilgili yasa hükümlerine göre yalnızca altı aylık süre için geçerli olmasına rağmen, müvekkilinin boşanma davası devam ettiği sürece (30 ay süre ile) "tutuklanabilirim" endişesi ile her ay 250,00 TL'lik avansı ... Markete yatırdığını; davalı taraf, otuz aylık süre boyunca ... Markete ödenen aylık 250,00 TL'yi görmezden gelerek dava tarihi olan 10.06.2009'dan itibaren 31 aylık birikmiş nafakayı (yoksulluk ve iştirak) Mihalıççık İcra Müdürlüğünün 2012/5 E. Sayılı takip dosyasıyla faiziyle birlikte icraya koyduğunu, toplam 9.674,36 TL ödendiğini; davalının, hem dava tarihinden itibaren 31 aylık birikmiş iştirak ve yoksulluk nafakasını icra yoluyla tahsil ettiğini, hem de Mihalıççık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/9-10 D.İş sayılı kararıyla 30 ay boyunca markete müvekkili tarafından yatırılan aylık 250,00 TL'yi harcadığını; mükerrer ödeme olan 24 aylık tutarın (6.000,00 TL)nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, toplam 6.000,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dava tarihi 16/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; mülga 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereğince, ortak konutun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla tedbir niteliğnde hükmedilen tutarın, 6 ay olarak ödenmesi gerekirken 30 ay yerine getirildiği iddiasıyla, 24 aylık tutar olan 6000 TL nin iadesi istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1.maddesi gereğince hükmedilen tedbir kararından kaynaklanmaktadır.Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan (2.kitabı) doğan dava ve işler, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi ile Kanunlarla verilen diğer görevler, Aile Mahkemesinin görev alanına girmektedir.Bu nedenle, bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde, bağımsız Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir.Mahkemelerin görevi, kamu düzenini ilgilendiren kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında, istek üzerine ya da re'sen gözetilmesi gerekir. Davanın, Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Bozma ilamı doğrultusunda, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.