MAHKEMESİ : ELBİSTAN 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/03/2013NUMARASI : 2012/628-2013/103 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yurtdışında çalışmak için davalı ile Göksun Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/192 E-2005/353 K sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine 250 TL yoksulluk, müşterek iki çocuk yararına 50'şer TL'den 100 TL iştirak olmak üzere toplam 350 TL nafakaya hükmedildiğini, ancak müvekkilinin yurtdışına çıkamadığını ve ailesi ile birlikte 2011 yılına kadar birlikte yaşadığını, 2011 yılı Aralık ayında tarafların fiilen ayrıldıklarını ve müşterek çocukların müvekkilin yanında kaldığını, davalının 2005 tarihli boşanma ilamına istinaden birikmiş 38.500,00-TL nafaka alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, ancak müvekkilinin 2005 yılı ile 2011 yılları arasında hem davalının hemde müşterek çocuklarının geçimini sağladığını belirterek, Elbistan İcra Müdürlüğünün E.2012/1401 sayılı takip dosyasından müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine ve davalı aleyhine % 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili dosyaya cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında davanın reddini dilemiştir Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Yine İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davası; genel hükümlere tabi olup, İcra ve İflas Kanununda göreve ilişkin özel bir hüküm öngörülmemiştir. Nafaka borcunun bulunmadığının tespitine yönelik açılan iş bu davada; borcun, TMK’nun 175, 182/2, 327 ve devamı maddelerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre; açılan bu davanın 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince; Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.