Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16449 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11531 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, muris .... Noterliğinin 25.11.2004 tarih ve 7490 sayılı vasiyetnamesi ile ..... caddesinde kain 9 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 7/44 arsa paylı B blok l. Kat (3) bağımsız bölüm nolu taşınmazın davacıya verilmesini istediğini, bu talebin yerine getirildiğini, ancak Rahime Yorgancı'nın ölümü üzerine davacının kardeşi.... açmış olduğu dava sonucu işlemin iptal edildiğini, bu kararda noterin yaptığı işlemde yasanın aradığı şekil şartlarına uyulmadığı açık hata yapıldığının belirtildiği, davalı noter vekilinin, vasiyet edenin okuma yazması olmadığını belirttiği halde daha sonra yazılanların kendisine okutulduğunu yazarak akdin iptaline sebep olduğunu, yapılan bu hata sonucu müvekkilinin zarar gördüğünü, tamamına sahip olacağı taşınmazın yarısına sahip olduğunu, 25.11.2004 tarih ve 7490 sayılı sözleşmeden doğan zarardan dolayı taşınmazın 1/2 payının değeri olan 15.000 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı cevap dilekçesinde, davacının davasının, haksız yersiz, usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle reddini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu ile davacının bir zararının bulunmadığının saptandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki belgelerden vasiyetçi...., davalı Noter vekiline 25.11.2004 tarihli vasiyetnameyi düzenlettirdiği ve kendisine ait taşınmazı davacıya vasiyet ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, anılan vasiyetname .... Hukuk Mahkemesi’nin .... sayılı dosyası ile vasiyetnamenin bitiminde tanıklar huzuru ile okumadan ve tanıklara okunmadan imzalandığı, bu hali ile resmi şekil şartına uyulmadığı ve böylelikle de şekil şartına uyulmadığı için şekle aykırılık nedeniyle iptal olunmuş, karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir. Vasiyetnamenin iptali davası gerekçesinden davalı noter vekilinin kusurlu eylemi nedeniyle vasiyetnamenin iptal olunduğu anlaşılmaktadır. ....Davalı, 1512 sayılı Noterlik kanununun 33.maddesi hükmüne göre Noterlik görevini vekaleten yürüten kişidir. Aynı yasanın 151 vd. maddelerinde noter vekillerinin görevlerini yerine getirmeleri sırasında veya görevleri sebebiyle işlenen suçlarla ilgili olarak Ceza Yasasının uygulanması bakımından kamu görevlisi sayılacakları belirtilmiştir.Yine, aynı yasanın 162. maddesine göre, "stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu ''Kusursuz sorumluluktur''. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ise kusursuz sorumlu olan kişi (noter) sorumluluktan kurtulur.TMK 6.maddesine göre, herkes iddiasını dayandırdığı maddi olguları ispatla yükümlüdür. Davacı, davalının kusuru nedeniyle lehine olan vasiyetnamenin iptal edildiğini belirterek uğradığı zararın tazminini istemektedir. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunda 4721 sayıl....Kanunu'nun 671-673. maddeleri değerlendirilerek mirasçıların denkleştirme talebinde bulunmaları ihtimalinde davacının bir zararının bulunmadığı belirtilmiştir. Bu hali ile bilirkişi raporu somut olaya uygun bulunmamaktadır.O halde mahkemece, hukuki ihtilafın nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek ve somut olaya uygun olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.