Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16423 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13499 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava, mesken aboneliğinden kaynaklanan fatura borcuna ilişkin icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Duraksamadan belirtmek gerekir ki, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un “Amaç” başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verildikten sonra aynı Yasanın 3. maddesinde mal, satıcı ve tüketici ayrı ayrı tanımlanmıştır. Yasal düzenlemeye göre mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, tüketici ise; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder. Bir hukuki ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında olduğunun kabulü için, yasanın amacı içerisinde ve az yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukuki bir işlem olması gerekir. Somut olaya gelince; dava elektrik aboneliğinden kaynaklanmaktadır. Abonelik meskende kullanılmak amacıyla, şahsi ve nihai ihtiyaç için yapılmıştır. Dava konusu olayda 4077 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekmektedir, bu nedenle de Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup bu husus davanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen nazara alınır. Bu hususun gözardı edilerek yargılamaya devamla karar verilmiş olması isabetsizdir. Hal böyle olunca; dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre davacının esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.