Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16402 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13546 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit-istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; davacının ..... kain 46826 ada, 3 parsel üzerinde bulunan 31 numaralı bağımsız bölüm için su abonesi olmak istediğinde kendisinden toplam 3.198,00 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini belirterek davalı idarece talep edilen kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedelinden 676,36 TL'den müvekkilinin sorumlu tutulmasını, 2.521,64 TL'den sorumlu olunmadığının tespiti, yargılama sırasında abonelik için 3.438,64 TL'nin davalıya ödendiği belirtilerek bu miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.Davalı vekili cevap savunmasında; kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88. maddeleri ile ....Yönetmeliğinin 39. maddesi uyarınca idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten ferdi abonelik sırasında alınan bedel olduğunu, müvekkili idarenin davacı tarafa ait bağımsız bölümün yer ald??ğı taşınmazın faydalanmakta olduğu su şebekesi ve kanal hatlarını inşa ettiğini, bu nedenle ilk malik olan davacıdan davaya konu edilen altyapı hizmet bedellerinin yasa gereği tahsil edildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı kuruma karşı kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedeli olarak 676,36 TL'den sorumlu olduğunun, bunu aşan (2.521,64 TL) tutardan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. .... 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87. ve 88.maddeleri ile bunlara paralel olan .... Yönetmeliğinin 39. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalının yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı takdirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayri menkul sahiplerinden yönetmelikte belirtilen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesislerine katılım payı isteme hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bunun miktarının nasıl belirleneceği eldeki davada uyuşmazlık konusudur. Katılım paylarının hesabına ilişkin..... maddesinde formül bulunmakta olup formülde -T- olarak simgeleştirilen “gayrimenkulün yararlanacağı su ve kanal hattına metre/tül maliyeti”nin, yine aynı maddenin 5. fıkrasındaki uygulanacağı yılın ve Belediye Gelirleri Kanununun 89. madde/a-son cümlesindeki “.... birim fiatlarını geçemez” ifadeleri birlikte değerlendirilerek abonelik başvurusunda bulunulan tarihteki ..... birim fiyatları üzerinden alınması ve hesabın ona göre yapılması gerekir. Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2'sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiatlar esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Şu haliyle, abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki Bayındırlık birim fiatları esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken inşaat ruhsatı aşamasındaki ödeme tarihindeki birim fiatlarının esas alınarak hesaplama yapılmış olması yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.