Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16378 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13093 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, müvekkilinin mesken abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenip 2.265 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirdiğini öne sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı, bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, geçici 3.madde hükmünde de bu yönetmeliğin yayımı tarihinden sonra 15. madde kapsamındaki kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre ve tüketim miktarı hesaplama ve tahakkuk yöntemlerine ilişkin usul ve esasların ....ve bağlı ortaklıkları ile piyasada mevcut sözleşmeleri kapsamında faaliyet göstermekte olan diğer tüzel kişiler tarafından .... Yönetmeliğinin geçici 2. maddesi uyarınca düzenlenecek tarife önerileri ile birlikte Kuruma sunulacağı açıklanmıştır. ...Dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen.... tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararında, dağıtım sistemine veya ölçü sistemine ya da tesisata tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle yapılan müdahalelerin tespiti halinde, doğrudan EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağının düzenleneceği açıklanmıştır. Somut olaya gelince; davalı görevlileri tarafından düzenlenen 30.11.2011 tarihli kaçak elektrik tutanağında; sayacın birinci fazına ait gerilim kancası çekilerek eksik tüketim kaydettiği tespit edilmiştir. Mahkemece kaçak elektrik bedeli yönünden bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tutanak öncesi günlük ortalama ile tutanak sonrası günlük ortalama kıyaslandığında, davacının tüketiminde tutanaktan sonra ciddi artışlar olduğu vurgulanmasına rağmen, davacı tüketiminin değişiklik gösterdiği kaydedilerek davacının kaçak elektrik kullanmadığı, ayrıca tutanakta tanık imzası bulunmadığından tutanağın geçersiz olduğu şeklinde görüş bildirilmiş, mahkemece de benimsenen rapora göre hüküm kurulmuştur. Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan ve yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerinde, tanık imzası bulunmasına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. 622 sayılı kararda vurgulanan, EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağında tanık imzasının alınmasına ilişkin düzenleme şekli bir düzenleme olup, tanık imzasının alınmamış olmasının tutanağın geçersizliği sonucunu doğurmayacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, tutanak öncesi günlük ortalama ile tutanak sonrası günlük ortalamanın incelenmesi sonucu, davacının tüketiminde tutanaktan sonra ciddi artışlar olduğunun tespiti de kaçak elektrik kullanıldığı sonucunu doğurmaktadır. Kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davacı, tutanağın aksini ispat edemediği gibi hükme esas alınan bilirkişi raporu ve mahkeme gerekçesi yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.Hal böyle olunca, öncelikle dosyanın yeniden dava konusunda uzman başka bir bilirkişiye verilmesi, kaçak elektrik tutanağına ilişkin olarak davalı kurumun davacıdan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin .... Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için bilirkişiden rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.