Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16362 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7075 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2008/837-2013/522Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davacı firmanın 403684 tesisat numaralı kayıtlı sayaçtan kaçak kullanımı olduğundan bahisle, davalı kurumca yüklü miktarda borç tahakkuk ettirildiğini; 39.411,34 TL bakiye asıl alacağa fahiş miktarda faiz-gecikme cezası da talep edildiğini, 26.790,00 TL toplam tutarda müvekkilinin ödeme yaptığını; elektriğin, düzenlenen kaçak zabıtlarında idareye kayıtlı olmayan sayaçtan geçirilmek sureti ile kullanım olduğunun açıkça belirtildiğini; sayaçtan geçen tüketim belli olduğundan, bu oran nazara alınarak borç tahakkuk ettirilmesi gerektiğini; müvekkilinin, davalı kuruma borçlu olmadıklarının tespit edilmesini ve davalı kuruma ödenen 26.790,00 TL'nin de hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ..... nolu tesisatta davacı şirket adına 17/03/2004 tarihinde abonelik sözleşmesi akdedildiğini, 29/11/2005 tarihinde borcundan dolayı elektrik sayacının sökülerek iptal edildiğini, borçların ödenerek davacı adına 05/12/2005 tarihinde abonelik sözleşmesinin yapıldığını; yine, bu sözleşmenin de 24/04/2006 tarihinde tesisatın borcuna istinaden sayacın sökülmesi ile iptal edildiğini; bu tarihten sonra, sözleşme yapılmadan, davacılar tarafından takılan ..... nolu makel marka ...... notu Esam marka ve ..... nolu Makel marka, kayıtsız sayaçlardan enerji kullanımının olduğunu; zabıtlar tetkik edildiğinde, mahalde yapılan kontrollerde, davacı şirketin, sürekli surette idareye kayıtsız mühürsüz sayaçtan bağlamak sureti ile elektrik kullandığının tespit edildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; 11.07.2013 tarihli bilirkişi ek ikinci raporu hükme esas alınarak, davacının, usulsüz elektrik kullanmak suretiyle, 14.179,21 TL asıl alacak ve daha önce ödemediği faturalardan kaynaklanan borçları ve gecikme faizi toplamı 9.435,51 TL olmak üzere, 23.614,72 TL alacaktan sorumlu olduğu; davacının, davalıya 26.790,00 TL ödediği; davacının, davalıya 3.175,28 TL fazla ödemesi bulunduğu; davacının, fazladan tahsil edilen bu miktarın istirdadını talep etme hakkı bulunduğu, ayrıca davacının, davalıya 39.411,34 TL borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ile davacı borçlunun ..... nolu elektrik tesisatından dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine; davacının, davalıya fazladan ödediği 3,175,28 TL'nin, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline hüküm verilmiş, karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen bedel kadar borçlu olunmadığının tespiti ile fazladan ödenen miktarın istirdatına ilişkindir.HUMK.nun 275. (HMK.nun 266.) ve devamı maddelerinde; "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede, mahkemenin, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra, 286.maddede de, bilirkişinin oy ve görüşünün hâkimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de; işin çözümünde, teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre, verilen raporlar çelişkili ise, mahkeme, HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi, 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturarak yeni bir rapor alabilir.Somut olayda; mahkemece, davacı tarafça talep edilen bedelin hesaplanması için bilgisine başvurulan iki ayrı bilirkişiden kök rapor, ek rapor ve ikinci ek raporlar olmak üzere yedi adet rapor alındığı; bilirkişi raporlarının, asıl borcun miktarı, davacının sorumlu olduğu bedel ve istirdat talebinin yerinde olup olmadığı konularında çelişkili görüşler içerdiği; hükme esas alınan 08/04/2013 tarihli rapor ve 11/07/203 tarihli 2.ek rapora davalı tarafça da itiraz edildiği anlaşılmıştır.Bu durumda, yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alınarak, mahkemece; raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği bedelin tahakkuk tarihleri dikkate alınarak Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve Yargıtay kararları doğrultusunda her bir fatura dönemi için ayrı ayrı hesaplanması konusunda, davalı tarafın itirazlarını karşılayacak somut, bilimsel verilere dayalı Yargıtay denetime elverişli bir rapor alınması; davacının borçlu olduğu miktar ile istirdatını istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.