MAHKEMESİ : SİLİVRİ SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2014NUMARASI : 2009/660-2014/317Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılardan İ.. G.. ve BOTAŞ yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı U.. D.. yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan BOTAŞ ve İ.. G.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava; elektrik direğinden çıkan yangın nedeniyle davacının uğradığı zararın tazminine ilişkindir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 4.749,00 TL’nin olay tarihi olan 23.06.2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar BOTAŞ ve İ.. G..'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davalılar açısından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı BOTAŞ ve ihbar olunan İ.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.1- Davalı BOTAŞ vekilinin temyiz itirazları yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine,2- İhbar olunan İ.. G.. vekilinin temyiz itirazları yönünden ise;Adı geçene dava ihbar edilmiş ise de, İ.. G.. davada taraf sıfatını kazanmamış, ihbar olunan olarak yer almıştır. Bu durumda, davada taraf sıfatı bulunmayan ihbar olunanın temyiz hakkı da bulunmamaktadır. Kaldı ki ,davaya feri müdahil olarak kabul edilse bile, feri müdahilin tek başına kararı temyiz etme hakkı yoktur. Bununla birlikte mahkemece, feri müdahil dahi olmayan İ.. G.. hakkında da hüküm kurulduğundan dolayı, İ.. G.. vekilinin temyiz talebi inceleme konusu yapılmıştır. İhbar olunan İ.. G.. vekilin temyizinde müvekkili hakkında hüküm kurulmasının usule aykırı olduğunu ifade etmiştir. Gerçekten de, yerleşik yargı kararları gereğince, ihbar olunan İ.. G.. hakkında usulünce açılmış bir dava yoktur. Dahili dava yolu ile davaya katılma ve taraf değiştirilmesi mümkün değildir. HMK'da bir davanın nasıl açılacağı gösterilmiştir. Buna göre, sorumluların biri hakkında bir dava açıldıktan sonra diğer sorumlu hakkında dahili dava yolu ile dava açılamaz ve hakkında hüküm kurulamaz. Bu nedenle ihbar olunan İ.. G.. hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gereğince,yapılacak yargılama sonucunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.