Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16338 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13369 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin.... bulunan 342 parsel no.lu taşınmazın maliki ve bu taşınmazda tarımsal sulama abonesi olduğunu, kendisinin yurt dışında olması nedeniyle 01.11.2007 tarihinden itibaren taşınmazı 3.kişilere kiraya verdiğini, ancak davalı idare görevlileri tarafından 06.04.2008'de yapılan kontrolde kaçak tespiti ve abone olması nedeniyle davacı adına tahakkuk yapıldığını iddia ederek, 01.11.2007 ile 01.11.2009 tarihleri arasında varsa tüketim endeksine ait borcun davacıya ait olmadığının tespiti ile, 17.09.2010 tarihli kaçak, 24.06.2011 tarihli kaçak ek tahakkukunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının söz konusu faturaya 8 gün içinde itiraz etmediğini bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, ayrıca 06.04.2008 tarihinde yapılan kontrolde, sayaçta yapılan mekanizma muayenesinde kaçak tespit edildiğini ve davacı adına fatura düzenlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; dava konusu taşınmazların davacı tarafça üçüncü şahıslara kiralandığının anlaşıldığı, kaçak elektrik kullanımının haksız fiil kapsamında olması ve kaçak elektriği kullananın sorumlu olacağı gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile, davalı kurumca davacı aleyhine kaçak elektrik kullanmaktan dolayı 17.09.2010 - 24.06.2011 tarihlerinde tahakkuk ettirilen kaçak ve kaçak ek tahakkuklarına ilişkin olarak davacının davalıya 45.634,50,-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davada uyuşmazlık; aboneliğini iptal ettirmedikçe fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak kullanım bedelinden abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.''Kaçak kullanımdan dolayı kullanan şahsın haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır.'' ....Somut olayda; davacının davaya konu sayacın bulunduğu taşınmazda tarımsal sulama abonesi olduğu, aboneliği iptal ettirmeden taşınmazı dava dışı 3.kişiye kiraya verdiği ve bundan sonra kaçak/usulsüz kullanım tutanağının düzenlendiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur. Yargıtay HGK'nun HGK. 27.04.2011 tarih 2011/19-104E 2011/239K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; abonesiz kaçak kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğu bulunmaktadır. Bu durumda kaçak kullanımdan her ikisi de müteselsilen sorumludur. Buna göre davalı kurum, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebilecektir.Mahkemece; aboneliğini iptal ettirilmedikçe fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak elektrik bedelinden davacı abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilmeden mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.