Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16333 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19318 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2006/554-2013/515Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davalının ........ Mah. ............sk ............ Denizli adresinde park işletmecisi olarak kendisine ait ....... nolu su abonesi varken 10/07/2006 günlü tesisat kontrolünde tutulan zabıtla ''daha önce tuvalette olan sayacın büfe içerisine alındığı, tuvaletler ve lavabolarda düz boru ile kaçak su kullanıldığının tespit edildiğini, toplam kullanılan kaçak su bedelinin 704 ton olduğunu, 14.826,24 TL kaçak su bedeli asıl alacağının tahakkuk ettirilerek alacaklarının tahsili için Denizli 1. İcra Müdürlüğünün 2006/7598 sayılı dosyasında yapılan takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı ile 16/10/2006 tarihinde takibin durduğunu, bu nedenle usulüne uygun icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 40 ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının ...............da bulunan büfeyi kiraladığını, tuvaletler ve lavaboların büfenin dışında kaldığını, davanın haksız olduğunu ileri sürerek reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kaçak su kullanımına istinaden başlatılan icra takibine dair itirazın iptaline ilişkindir.Kaçak tespit tutanağına konu parkın davalı ile olan kiracılık ilişkisi yeterince araştırılmamıştır. Kaçak su kullanımına konu parkın kiralama suretiyle davalı tarafından işletilip işletilmediği, davalının kullanım dolayısıyla sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceği hususu araştırılmalıdır. Buna göre davalının sorumlu olup olmadığı yönünde davacıya ispat hakkı tanınarak sorumluluğunun olduğu kabul edildiği takdirde bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi uygun görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.