Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16328 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13425 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ziynet eşyası ve katılma alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 20.03.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından isteği dışında müvekkilinden alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek listesini sundukları ziynet eşyalarının aynen iadesini olmadığı taktirde bedeli olan 9.880 TL'nin tahsilini bunun yanında evlilik birliği içerisinde alınan araca davacının yaptığı katkı payı hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının kendisine takılan takıları bozdurup anne ve kardeşlerine yardımda bulunduğunu, evi terk ederken de kalan takılarla birlikte tüm eşyalarını alarak evden ayrıldığını, bunun yanında davacının evlilik öncesi ya da sonrasında hiçbir işte çalışmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacının ziynet eşyalarının zorla elinden alındığını, ayrılırken bunları götürmesine zorla engel olunduğunu kanıtlayamaması, yemin teklifi deliline dayanılmayacağını bildirmesi nedeniyle ziynet eşyaları yönünden davanın reddi ile dava konusu .... plâka sayılı araç yönünden katılma alacağı davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmiştir.Somut olayda davacı vekilinin sunduğu 24.09.2012 havale tarihli delil listesine bakıldığında, deliller arasında ....sayılı boşanma dava dosyasının bulunduğu görülmektedir..... sayılı boşanma ilamı incelendiğinde; mahkemenin gerekçeli kararında aynen ''...birlik görevlerini ihmal eden, eşine ilgisiz kalan, şiddet uygulayan eşinin son olayda şiddet görmesi üzerine yakınları yanına sığınması akabinde eşine ve çocuğuna yönelik rahatsız edici ve baskı oluşturan eylem .../... -2-ve davranışları ile asıl davalı kocanın tamamen kendi kusuruyla neden olması karşısında tümüyle kendi kusuruyla boşanmaya neden olan tarafın davasının korunamayacağı ve haksız tarafın boşanma hakkı elde edemeyeceği nazara alınarak haksız ve yersiz olarak açılan kusurlu asıl davalı tarafın birleşen boşanma davasının reddine...'' gerekçesi ile davalı kocanın açtığı boşanma davasının reddedildiği, iş bu kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Kural olarak davacı, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının kadın üzerinde taşınması doğal ise de evden fiziksel şiddete uğrayarak ayrılan bir kadının ziynet eşyalarını da üzerinde taşıması olağan olarak kabul edilemez. Her ne kadar somut olaydaki dava dosyasında şiddet iddiası bulunmasa da yukarıda bahsi geçen boşanma ilamı ile davacının davalıdan şiddet görmesi üzerine yakınlarına sığındığı ve tarafların bu şekilde ayrıldıkları anlaşılmaktadır.Bu durumda müşterek haneden fiili şiddete maruz kalarak ayrılmak zorunda kalan kadının ziynet eşyalarını yanına alma fırsatı bulamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece talep edilen ziynet eşyalarına yönelik istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.