Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16312 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7813 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/12/2013NUMARASI : 2013/225-2013/616Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davalının kaçak (usulsüz) elektrik kullandığını, tarife gereğince kullandığı elektrik bedelinin 59.784,64 TL, gecikme zammının 17.410,50 TL, gecikme zammı için tahakkuk eden KDV'sinin 3.130.30 TL olup, toplam 80.336,46 TL alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İzmir 6.İcra Müdürlüğünün 2013/2618 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığını, ayrıca davalının kaçak tahakkukun yapıldığı yerde kiracı da olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 59.657,86-TL asıl alacak, 16.689,97-TL temerrüt faizi, 2.978,77-TL gecikme zammı KDV'si olmak üzere toplam 79.326,59-TL üzerinden davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; dava, kaçak elektrik borcu nedeniyle yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı içeriğinden; davalının idareye kayıtlı olmayan sayaçtan elektrik kullandığı anlaşılmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir." hükmünü içermektedir.Aynı yönetmeliğin 15.maddesi; kaçak elektrik tespitinin, süresinin tüketim miktarı hesaplamasının ve tahakkukun nasıl yapılacağını açıklamıştır. Buna göre, kaçak elektrik kullanım süresinin belirlenmesi ve tüketim hesaplanması, kaçak kullanım tarihinde yürürlükte bulunan kurul kararına göre yapılması gerekir. Buna göre EPMH. yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddelerinde, kaçak elektrik tüketim bedelinin saptanması gerekir.Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde davalının eylemi tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır. Bu durumda davacının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve anılan yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği md.15 ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddeleri uyarınca taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir değerlendirme yapılmamıştır. Hükme dayanak söz konusu bilirkişi raporunda, ilgi yönetmelik ve EPDK kararındaki soyut ilkelerin tekrarıyla yetinilmiş; Kaçak tüketime esas gün sayısına, çalışma sürelerine ve hesaplamada değerlendirmeye alınan kurulu güce ilişkin bilirkişi raporunda somut bir açıklama yapılmamıştır.Hal böyle olunca; mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosya yeniden üç kişilik bilirkişi heyetine verilerek, davalı taraftan istenebilecek kaçak elektrik bedelinin anılan yönetmelik ve yönetmelik hükümlerine göre yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usül ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli 622 sayılı EPDK kararında belirtilen usül ve esaslara göre yeniden hesaplanması için taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması, davacı tarafın istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştirBu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.