Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16304 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10574 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ VEK. AV. ...Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davalı aleyhine ..... sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının, Bedaş tarafından tespit edilen tutarı ödediklerini iddia ederek borçlu olmadıkları yönünde itiraz ettiğini , davalı aleyhine yapılan takip tutarının 8.772, 95 TL olduğu, 25.11.2005 tarihli ...yazısından görüleceği üzere alacaklarının 6.074,80 TL olduğunu, davalının bu miktarın 1.107,80 TL sini ödediğini, bakiyesini ödemediğini belirterek, davalının icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takip dosyasındaki 4.997 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, işlemiş faize yönelik talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve muayyen olduğundan asıl alacağın %40'ı 1.998,8 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ödenmeyen hat katılım alacağının tahsili amacı ile yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.Mahkemece, alınan 26.10.2009 tarihli bilirkişi raporunda ve ek raporunda, davalının itirazının 4.997 TL anaparaya ilişkin kısmının iptali gerektiği belirtilmiş, sözkonusu raporun mahkemece yeterli olmadığı sonucuna varılması nedeniyle bir başka bilirkişiden alınan 16.02.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise dava dışı ...tarafından yapılan hat katılım payı hesaplamasının kendi kayıtlarına ve yönetmelik hükmüne uygun bulunmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 780,61 TL asıl alacak ve 106,55 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiştir. .../... -2-Mahkemece anılan bilirkişi raporlarından 26.10.2009 tarihli bilirkişi raporu ve ek raporları hükme esas alınmıştır.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Bu durumda mahkemece önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile alınan iki rapordaki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan birincisine itibar edilerek, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.