MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVACI-K.DAVALI : ... VEK.AV....DAVALI-K.DAVACI : 1 - ... VEK.AV...., 2 - ... VD.Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali -tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekilleri tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı (k.davalı) vek.....geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, tarafların murisi .....'ın düzenlediği 22.04.1991, 20.08.1997 ve 30.04.1988 tarihli vasiyetnamelerin iptali olmadığında tenkisi talep edilmiştir.Mahkemece, 16.12.2009 tarihli kurulan hükümde vasiyetnamelerin iptali talebinin reddine karar verilmiş, davacı (k.davalı) .... ile davalı (k.davacı)....yönünden sabit tenkis oranına göre hüküm kurulmuş, karar davacı (k.davalı) .... vekili ile davalılar ....tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 28.09.2010 tarih, 2010/7239 E.- 2010/15352 K. sayılı ilamı ile hüküm bozulmuştur.Bozma ilamında, iptali istenen vasiyetnamelerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, tenkis ile ilgili olarak; tereke tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre net değerlendirilmesi gerektiği ve tereke miktarının hesaplanmasında mirasbırakanın ölüm tarihindeki mal varlığı gözetilerek, mirasbırakanın mirasçılar dışında kamuya tahsis edilmiş bağışlamalarının tereke hesabına dahil edilmemesi gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesinden sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı (k.davalı) .... ile davalı (k.davacı) ....temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (k.davalı) ... ve davalı (k.davacı) .... sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, bozma ilamından önce tenkis kararını temyiz etmeyen davalılar yönünden bozma ilamından sonra kurulan hükümde tenkis miktarının lehlerine azaltılarak karar verildiği anlaşılmaktadır.....Yerleşmiş Yargıtay Uygulamalarına göre, tenkis davasında davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı yoktur (.... kararları). İhtiyari dava arkadaşlığı vardır. Ihtiyari dava arkadaşlarından her biri hükmü yalnız kendisi için temyiz edebilir. Süresinde temyiz yoluna başvurmamış olan ihtiyari dava arkadaşları hakkındaki hüküm kesinleşir. Başka bir deyişle ihtiyari dava arkadaşlığında, hükmü temyiz etmemiş olan dava arkadaşları, diğer dava arkadaşlarının temyizi üzerine verilen bozma kararından yararlanamazlar.Bu durumda, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar hakkında kurulan hüküm kesinleşmiş olduğundan ilk kararda yer alan tenkis miktarlarının bu davalılardan tahsiline karar verilmelidir.Mahkemece; bozma ilamından sonra kurulan yeni hükümde tenkis hesabının buna göre yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı (k.davalı) taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı (k.davalı) tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.