MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 25.10.2010 tarihinde boşandıklarını, kararla, müşterek çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmediğini, müvekkili annenin çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ileri sürerek; davalı babadan, müşterek çocuk ..... için 750 TL, İrem Su için 500 TL iştirak nafakası talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; çocuklarıyla ilgilendiğini, çocukları ve davacıyı hiç mağdur bırakmadığını, her ay davacının hesabına 300 TL para gönderdiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk 1999 doğumlu....yararına aylık 300 TL, müşterek çocuk 2006 doğumlu.....yararına aylık 150 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır.Davada, boşanma davasında velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuklar için iştirak nafakası talep edilmektedir.Türk Medeni Kanununun 327.maddesinde "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmüne; 330.maddesinde de "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." hükmüne, aynı kanunun 182/2. maddesinde ise; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. ....İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken, müşterek çocuğun ihtiyaçları yanında, nafaka yükümlüsünün (davalının) gelir durumunun da dikkate alınacağı ve bir denge oluşturulması gerektiği hususunda duraksama yoktur.Somut olayda; davalının gelir durumu gözetildiğinde, küçükler için hükmedilen nafaka miktarları azdır. Mahkemece; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, küçüklerin ihtiyaçları gözetilerek davalının geliri ile orantılı TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde bir nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazıl şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.