Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16193 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14589 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davalı elektrik abonesinin başvurusu üzerine .... Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığınca dönem faturaları ile tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedellerinin iadesine karar verildiğini ileri sürerek; hukuka aykırı olan .... Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 28.09.2015 tarih ve 630 karar sayılı kararının iptalini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, hakem heyeti kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. maddesinin 1. fıkrası; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.” hükmünü,Aynı maddenin 4. fıkrası ise; “Bu maddede belirtilen parasal sınırlar her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu artışların hesabında on Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir.Yukarıda açıklanan maddedeki parasal sınırlar, ilan edilen yeniden değerleme oranı uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren ilçe tüketici hakem heyetleri için iki bin iki yüz Türk Lirasına, il tüketici hakem heyetleri için ise üç bin üç yüz Türk Lirasına çıkarılmıştır.Davaya konu 28.09.2015 tarihli ilçe tüketici hakem heyeti kararı ile 2.337,22 TL'nın davalı tüketiciye iadesine karar verilmiştir. Karar tarihinde, ilçe hakem heyeti iki bin iki yüz Türk lirasına kadar olan uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir. Buna göre, ilçe tüketici hakem heyeti görev sınırı olarak belirlenen değerin üzerindeki bir iuyuşmazlık hakkında karar vermiştir.2- Bunun yanında, değinilmesi gereken bir diğer husus, aboneliğin türü itibari ile dava konusu uyuşmazlığın tüketici hakem heyetenin görevinde sınırı içinde olup olmadığı konusudur.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda;dosya kapsamına alınan davacıya ait abonelik türünü gösterir .... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 14.07.2016 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde davacının,davalı elektrik şirketinin ticarethane grubu abonesi olduğu, davalının kanundaki tüketici tanımına uymadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı kanun kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasındaki ilişki ticarethane grubundaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yukarıda vurgulandığı üzere davada 6502 sayılı kanun değil genel hükümler uygulanacaktır. Bu durumda, ihtilafa tüketici hakem heyetinin bakma yetkisi ve görevi bulunmamaktadır. Buna karşın, 6502 sayılı kanunun 70/3. maddesi uyarınca, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı ancak tüketici mahkemeleri nezdinde itiraz olunabilecektir. Tüketici hukuku kapsamında olmayıp da genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık hakkında her nasılsa Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmuş ve ve buradan işin esası hakkında bir karar alınmışsa itiraz merci, yine Tüketici Mahkemesidir. O hâlde mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yerindedir.Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar uyarınca, dava konusu uyuşmazlığın miktar ve konu itibariyle tüketici hakem heyetinin görev alanında olmadığı gözetilerek, ilçe tüketici hakem heyeti kararının bu nedenlerle iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.