Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16075 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10714 - Esas Yıl 2013





....Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının aracını servise götürdüğünü, aracın serviste kaldığını, bazı parçaların değiştirildiğini, yeniden sorunların çıktığını, toplam 10.476.70 TL ödediğini belirterek, şimdilik 3.000 TL maddi tazminatın, 1.000 TL mahrum kalınan karın, 1.500 TL değer kaybının ve 2.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgilerden somut olayda davacının aracının motor arıza lambasında, benzin ve hava filtresinde sorun oluştuğu, davacının aracın üçüncü sahibi olduğu, aracın garanti süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/e maddesinde tüketici “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, “hazır bir malı veya hizmeti” satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır.818 sayılı BK.nun 355.maddesinde (6098 sayılı TBK.nun 470.maddesi) gereğince, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinin bu tanımı ile satım sözleşmesinden ayıran en önemli yanı, satımda sözleşme anında satın alınan şey mevcut ve kullanılabilir iken, eser sözleşmesinde sözleşme anında eser ortada olmayıp, sözleşmeden sonra imali söz konusudur. İstenilen vasıfta imalatın gerçekleştirilmesini gerektirmektedir.... -2-Bu durumda, eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun uygulanması hukuken olanaklı değildir. Yargıtay H.G.K.nun 26.02.2003 tarih ve 2003/15-127 E.-2003/102 K.sayılı kararında da bu husus belirtilmiştir. (HGK 17.02.2010 tarih, 2010/15-68-85 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir)Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği gibi, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz.Somut olayda, taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılıp karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.