MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davacının tarımsal sulama tesisi abonesi olduğunu, 24/03/2011 tarihinde sayaç değiştirme talebinde bulunduğunu, 20/04/2011 tarihinde elektrik hattı devir sözleşmesi ile 4233 numaralı aboneliği devraldığını, yeni sayacın 22/04/2011 tarihinde takıldığını, eski sayacın .... gönderildiğini, sayaca müdahale olduğunun belirtildiğini, 26/08/2011 tarihli kaçak tutanağının düzenlendiğini, 43.395.90 TL kaçak elektrik tahakkuk ettirildiğini, borcun davacıya ait olmadığını, davacının o sayacı kullanmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davacının kaçak elektrik kullanımına ilişkin dönemden sonra aboneliği devraldığı, haksız eylem olduğundan kullananın sorumlu olduğu, davacının kaçak elektrik kullandığının kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgilerden; davacının 24.03.2011 tarihinde sayacın değiştirilmesi için başvurduğu, 20.04.2011 tarihinde devir sözleşmesi yapıldıktan sonra 22.04.2011 tarihinde yeni sayacın takıldığı, 26.08.2011 tarihinde kaçak kullanım tutanağının düzenlendiği, davalı kurumun ise davacının devirden önce de yeri kullandığını savunduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda ise; kaçak kullanımın 13 - 22 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleştiğinin tespit edildiği, kaçak elektrik bedelinden de davacı ile önceki abonenin birlikte sorumlu olduğu sonucuna varıldığı görülmektedir.Somut olayda; uyuşmazlığın davacının sayacın bulunduğu davaya konu yerin hangi tarihten itibaren fiili kullanıcısı olduğu noktasında toplandığı ve mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.....Mahkemece kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı....getirtilerek taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığının ilgili Tarım Müdürlüğü, Muhtarlık ve diğer kurumlardan sorularak saptanması, kaçak elektrik kullanma fiilinin kim tarafından işlendiğinin tutanak düzenleyicileri dinlenerek ve zabıta araştırması yapılarak şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.