MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVACILAR : ... MİRASÇILARI; 1-..., 2-..., 3-... VEK.AV....Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı taraf, 15.06.2010 tarihinde satın aldıkları taşınmazın kendilerine 2010 yılı Ekim ayında teslim edildiğini, 13.12.2010 tarihinde davalıya tarımsal sulama abonesi olduklarını, taşınmazı fiilen teslim aldıkları tarihten önceki döneme ilişkin olarak 4.414,27 TL elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini öne sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, tahakkuk ettirilen elektrik bedelinin davacı tarafça sarf edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir. HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Somut olaya gelince; davalı kurum, taşınmazın satın alınması ile abonelik arasındaki zaman dilimini esas alarak 2011/7 dönemi için 4.414,27 TL otomatik dönem tahakkuku yapmıştır. Mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, taşınmaz üzerinde bulunan üzüm bağının ayda bir kez sulanmasının yeterli olacağı, davalı tarafından tahakkuk ettirilen enerji miktarının faturanın .../... -2-kapsadığı dönem içerisinde kullanılmasının mümkün olmadığı açıklanmıştır. Mahkemece taşınmazda bulunan ürünün suluma dönemine ilişkin olarak ayrıca ziraat bilirkişisinden rapor alınmamış, elektrik mühendisi bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin taşınmazda bulunan üzüm bağının sulama dönemi ve su tüketim miktarı konusunda uzman olmadığı kuşkusuzdur. Uzman ziraat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de aralarında bulunduğu heyetten üzüm bağının sulama dönemi, su tüketim miktarı ve bunun için gerekli elektrik enerji miktar ve bedelinin hesaplanması konusunda rapor alınarak, davalı tarafın talep edebileceği bedelinin hesaplatılması gerekir.Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, dava dosyasının ziraat ve elektrik mühendisi bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine verilerek rapor düzenlettirilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.