....Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dilekçesinde; davalı kurum görevlileri tarafından yapılan denetimlerde, işyerinde kullanılan tesisat ile ilgili kaçak tutanağı düzenlendiğini, kaçak tutanağına istinaden fatura tahakkuk ettirildiğini, işyerinde kesinlikle kaçak elektrik kullanmadığını belirterek, davalı kuruma ödenen 9.944.46 TL fatura bedelinin davalı kurumdan faiziyle tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı kurum vekili cevabında; 15.2.2005 tarihinde kurum görevlileri tarafından yapılan kontrollerde davacının kullandığı sayacın, kulak mühürlerini koparmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, yapılan tahakkukun doğru ve mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 5733 TL'nin davalı kurumdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı hakkında dava konusu kaçak tutanağı ile ilgili....Mahkemesi'nin 2011/849 Esas sayılı dosyasında, elektrik hırsızlığı suçundan yapılan yargılama sonucunda davacının delil yetersizliğinden dolayı beraatine karar verildiği, dosyanın temyiz aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 74 maddesinde "Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz." hüküm yer almaktadır. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır..... Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet ve suçun sanık tarafından işlenmediğine dair aklama kararları ile eylemin hukuka aykırılığını ve nedensellik bağını saptayan maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Ceza Mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın maddi nedensellik bağını tespit eden kesinleşmiş hükmünün, hukuk hakimini bağlamasına 6098 sayılı TBK'nun 74. maddesi engel değildir. Somut olayda, davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı ile ilgili açılan kamu davasında delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuki olgular karşısında davacı hakkında verilen beraat hükmünün, görülmekte olan davada mahkemeyi bağlamadığı kuşkusuzdur. Ne var ki, davacının yargılandığı ve delil yetersizliğinden dolayı beraatine dair verilen ceza dosyasının henüz kesinleşmediği gözetildiğinde, mahkemece, ceza dosyası sonucunun bu dava için bekletici mesele yapılarak, kesinleşmesi beklenmeli ve hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.