Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1598 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17149 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/05/2012NUMARASI : 2003/911-2012/279Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu 48 HJ 413 plaka sayılı aracı davalılardan A.. K..'dan 15.08.2003 tarihinde 6.375 TL bedelle haricen satın aldığını, davalı İbrahim'in davaya konu aracı haricen 48 HG 251 plakalı araç ve üste 2.000 TL karşılığında davalı Adem'e sattığını, davalı İbrahim'in satın aldığı 48 HG 251 palakalı aracı daha sonra davalı Adem'e 4.350 TL bedelle sattığını ve bedeli karşılığında çek aldığını, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı İbrahim'in davalı Adem hakkında icra takibinde bulunduğu, bunun üzerine davalı İbrahim'in davalılar Asım ve Turgut ile birlikte dava konusu 48 HJ 413 plakalı aracı 10.11.2003 tarihinde gaspettiğini, bu suça dair müvekkilinin davalılar İbrahim, Asım ve Turgut hakkında savcılığa müracat ettiğini, müvekkilinin haricen öğrendiği kadarıyla dava konusu aracın kayıt maliki davalı Gülsiye tarafından gerek tehdit gerekse işbirliği içinde davalı İbrahim'e satılacağının öğrenildiğini belirterek, dava konusu aracın müvekkili adına tescilini, taleplerinin uygun görülmemesi halinde 6.375 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan İbrahim dilekçesinde, dava konusu aracın davacıya satımı ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalılardan Adem vekili dilekçesinde; müvekkilinin davada davalı taraf olma sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, alım satım sonrası meydana gelen olaylardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalılar Gülsiye, Asım ve Turgut yargılama sırasında açılan davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece; geçersiz sözleşme nedeniyle tarafların sadece birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine bağlı olarak geri isteyebilecekleri, karşı tarafa verdiğini geri isteyen tarafın kendi kusuru yüzünden iade edemeyecek duruma düşmüş ise verdiğini geri isteme hakkına sahip olmadığı, bu kuralın istisnasının iade imkansızlığının kendi kusuru dışındaki başka bir nedenden kaynaklanması olduğu, somut olayda, davacının dava konusu aracı kendi elinden zorla alındığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olan sözleşme nedeniyle tescil talebinin reddine, kararlaştırılan bedelin iadesi konusunda ise iade imkansızlığının davacı tarafça kendi kusuru dışında başka bir nedenden kaynaklandığının ispatlanamaması nedeniyle davalı A.. K.. aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar sözleşmenin tarafı olmadıklarından haklarında açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirine göre, mahkemece, tescil talebinin reddine ve davalılar İbrahim, Asım, Turgut ve Gülsiye'nin dava konusu sözleşmenin tarafı olmadıkları gerekçesiyle bu davalılar hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi gereğince; davaya konu Trafik siciline kayıtlı aracın mülkiyetinin devrini öngören davacı ile davalılardan Adem arasındaki sözleşme resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersizdir. Geçersiz olan bu sözleşme nedeniyle bir tarafın verdiği şeyi geri isteyebilmesi için kural olarak kendi aldığı şeyi de iade etmesi gerekir.Bu kuralın istisnası ise, iade imkansızlığının kendi kusuru dışındaki başka nedenlerden kaynaklanmış olmasıdır.Somut olayda, her ne kadar Fethiye Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/635 E.- 2006/75 K. sayılı kararında, davacının kullandığı aracın şahsa veya eşyaya zor kullanarak alındığına dair mahkumiyetlerine yeterli ve inandırıcı delil elde edilememesi gerekçesi ile davalılar İbrahim, Asım ve Turgut hakkında beraat kararı verilmiş ise de, özellikle ceza yargılaması ve soruşturma sırasındaki davalılar İbrahim, Asım ve Turgut'un ifadelerinden, davacı tarafından satın alınan aracın, davalılar İbrahim ve Adem arasındaki bir başka aracın satımı nedeniyle çıkan uyuşmazlık nedeniyle, davalı İbrahim tarafından davacı elinden alındığı açıktır. Hal böyle olunca, davacının haricen satın aldığı dava konusu aracı akidine iade yükümlülüğünü kendi kusuru dışında yerine getiremediğinin kabulü gerekmekte olup, davacının geçersiz sözleşme nedeniyle akidine ödediği parayı geri isteme hakkına sahip olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davalı A.. K.. yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.