MAHKEMESİ : KIRŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 29/03/2013NUMARASI : 2011/189-2013/169Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin birlikte ikamet ettikleri konutlarında, müvekkili Selahattin adına kayıtlı elektrik saatinin, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla ortada kesin bir delil yok iken sadece elektrik tüketim oranının azlığı gerekçe gösterilerek davalı yetkililerince sökülüp götürüldüğünü ve kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle 592 TL ceza kesildiğini, olay sonucunda müvekkilleri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma sırasında keşif yapıldığını, alınan bilirkişi raporunda kaçak elektrik kullanılmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmasına yer olmadığına karar verildiğini, müvekkili Selahattin'in kesilen 592 TL'lik cezayı ödediğini ve yeni bir saat takmak zorunda kaldığını, hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suç ile suçlanmalarının, müvekkillerinin manevi açıdan yıpranmasına neden olduğunu belirterek, müvekkili Selahattin'in haksız yere ödemiş olduğu 592 TL maddi zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkillerinin uğramış oldukları manevi zararların bir nebze telafisi için ayrı ayrı 2.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davacıların, kaçak elektrik kullanmadıklarını beyan etmelerine rağmen, hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin zabıt bedelini ödediklerini, buna göre ödenen bedeli geri alma haklarının bulunmadığını, müvekkili kurum görevlilerince yapılan kontrol sırasında, davacılardan Selahattin adına kayıtlı abonelikte kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve buna ilişkin kaçak elektrik zaptı düzenlendiğini, kaçak elektrik kullanılmadığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, mala verilen zararın kişilik haklarına tecavüz mahiyetinde olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile, 592 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı Selahattin'e verilmesine, davacılar için ayrı ayrı 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Haksız şikayet nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, suçun işlendiğine dair yeterli delil ve emare bulunmaması, salt başkasını zararlandırma kastıyla şikayette bulunulması gibi hususlar aranmaktadır.Somut olayda, davacı Selahattin adına kayıtlı abonelik hakkında davalı kurum yetkilileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında, abonenin sayaç klemens kapağının üst kısmı kesilerek, sayaç irtibat klemensini devre dışı bırakarak kaçak kullandığı tespiti nedeniyle, davalının davacılar hakkında şikayette bulunması açısından yeterli delilin bulunması ve bu şekilde yasal şikayet hakkı kapsamında davacılar hakkında suç duyurusunda bulunması karşısında olayda manevi tazminat koşulları oluşmamıştır. Hal böyle olunca, davacıların manevi tazminat isteminin reddi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin, mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davacıların manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.