Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1593 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23781 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, boşanma kararı ile davalı eski eşine bağlanan aylık 150 TL yoksulluk nafakasının davalı boşandıktan sonra asgari ücretin üstünde bir maaşla çalıştığı, yoksulluktan kurtulduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Yargıtay HGK.nun 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaycak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).Davalı kadın özel bir hastanede 700 TL maaşla temizlik elemanı olarak ??alışmaktadır. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. Aldığı nafaka ile çalışarak elde ettiği asgari ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Mahkemece dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun zail olmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilmesi gerektiği, davacının dava dilekçesindeki kaldırma talebi içinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.